tag:blogger.com,1999:blog-20224858150168716752024-02-20T01:01:27.260+03:00XXIbellek read olamadıbenigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.comBlogger16125tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-11593695947444718022010-04-08T01:57:00.005+03:002010-04-08T02:35:43.775+03:00be hey okureşşek kadar olup da hala ergen mallıklarından sıyrılamamanın tam adı aşktır. sinirinden yastık ısırmak, bağırıp çağırmak saat itibariyle mümkün değilse gidip bloga yazı yazmak, rahatladığını sanmaya çalışmak bu mallıkların önde gelenlerindendir.<br /><br />bu ne biçim yazı lan diyenleriniz elbet olacak. onlar şöyle buyursun:<br /><br />ne ararsın blog ile aramda<br />sen kimsin ki yazıma laf sokarsın<br />hakikaten gözün varsa blogda<br />beni sallar diğerlerine bakarsın<br /><br />ergen gibi yazıyorsam sana ne<br />yok ki sana bi yararı sazanım<br />ikimizde aşık olsak o topa<br />önce seni sonra onu yakarım<br /><br />aşık iken mümkün müdür hitabet<br />yatıp kalkıp sen bloga dua et<br />senin gibi yavşakların yüzünden<br />blogdan da soğuyacak bu millet<br /><br />aşıkkenki hali sakın unutma<br />ordan bana laf uzatma sebepsiz<br />sen blogu yine okurdun amma<br />sevmek nedir bilemezdin ciğersiznane limonhttp://www.blogger.com/profile/08030090119751652681noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-32919156888701589632009-12-29T20:28:00.004+02:002009-12-29T20:56:06.325+02:00hastayım.uzun zamandır ilk kez bu kadar çok uyuyorum. uyumadığım zamanlar ise yatacak yer arayışı içinde geçiyor. salondaki kanepeyle iletişimimizin pek iyi olmadığını artık yavaş yavaş kabulleniyor ve iyice güçsüzleşiyorum. tek istediğim biraz rahat edebilmekti oysa. yine de insanlık bende kalsın, mutlu günlerimizin anısına saygısızlık etmemek için kapatıyorum bu konuyu. (koltukla koltuk olmamak gerek neticede)<br /><br />ve 5 cümleden sonra beynim sulanıyor. laptopa bu ne dercesine bakmaya başlıyorum. mal gibi bir yazıyı daha mal bir şekilde bitirmekten başka bir çare bulamıyorum.nane limonhttp://www.blogger.com/profile/08030090119751652681noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-12547982617109372092009-11-05T12:26:00.002+02:002009-11-05T12:28:11.078+02:00home sweet homebir insanın hayatında ilk defa bulunduğu bir ortamı evi gibi, hatta evinden de öte hissetmesi hangi parametrelere ne derecede bağlıdır bilmiyorum. ama gözünün önündeki 50000 kişi seninle birlikte aynı şey için oradaysa, aynı havayı solumaya, aynı renkleri görmeye, aynı çubuklu forma için ses tellerini feda etmeye gelmişse elbette bunların etkisi vardır.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuByRuwxMjRBdnXM0XUjF-HDY2rT-HoZCjTpHWJ518a6YSIubJHiGfq6JojyLj_KSF9VkBQuS95xErp7sybpSPy341vQZEDSpK2FHl7B0mxzGPGWO6Hcfq9jsjGVhxA5-XwXtGDcNVhWiX/s1600-h/bng218.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjuByRuwxMjRBdnXM0XUjF-HDY2rT-HoZCjTpHWJ518a6YSIubJHiGfq6JojyLj_KSF9VkBQuS95xErp7sybpSPy341vQZEDSpK2FHl7B0mxzGPGWO6Hcfq9jsjGVhxA5-XwXtGDcNVhWiX/s320/bng218.jpg" /></a><br />
</div>şükrü saracoğlunda, turnikelerden geçip tribüne girdiğimizde, 20 yıllık hayatımda ilk defa "<i>büyüleyici</i>" kelimesi zihnimde tam anlamıyla karşılığını bulmuştu. 25 ekimde her ayrıntısı hafızama kazınmış 4 saatlik bir rüya yaşandı.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://img7.imageshack.us/img7/254/bng219.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://img7.imageshack.us/img7/254/bng219.jpg" width="320" /></a><br />
</div>arma forma: 89 tl, karaborsa bilet: 180 tl, 10. geleneksel kadıköy şenlikleri: paha biçilemez.benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-78272811488033245942009-11-02T22:54:00.000+02:002009-11-02T22:54:02.113+02:00laptop ve bengeçen yaz başıma çok kötü bişey geldi.<br />
<br />
laptop'ımın bir süredir ısınma(soğuma?) problemleri çektiğinin ben de farkındaydım ama o gün birdenbire kapanması ve etrafa koyu renkli dumanlar salması beni gerçekten üzdü. meraklı bir insan olarak, hem zaten garanti süresi de doldu bunun diyip içini açtım, baktım eriyen büzüşen bir parça yok, dedim ki o zaman ben bu sorunu çözerim.<br />
<br />
ilk işim ısınma probleminin kaynağını bulmak yerine, direk sorunu çözmeye yönelik oldu. eski laptop fanını söktüm ve yerine laptoplara uygun olmayan, eşek kadar bir fan aldım. (evet bildiğin mallık). uygun montajı yaptım, ardından besmele çekip laptop'ın güç düğmesine basıverdim.<br />
<br />
ve olanlar oldu!<br />
<br />
kendisine yaptığım bunca işkenceye sinirlendiğini tahmin ettiğim laptop ilkin hırlar gibi garip sesler çıkardı, ardından -fanın da tam güçle çalışmaya başlamasıyla- üzerime doğru takır tukur ilerlemeye başladı. güç kablosundan kurtulması, ardından da masadan kucağıma atlamasıyla ilk başta biraz tırssam da soğukkanlılığı elden bırakmayarak kapağını kapamayı, ardından da güç düğmesine basarak kapatmayı başardım.<br />
<br />
basit bir fan değişimine bile bu kadar aşırı tepki veren bu elektronik aletten, şahsen ben çekiniyorum arkadaş. hani bi tost makinesinden, elektrikli diş fırçasından korkmam da sonuçta bilgisayar bu, üzerinde milyon tane elektronik devre var, her an bir hal9000 durumu yaşanması işten bile değil.<br />
<br />
aramız da daha hala iyileşmedi. gerçi o günden sonra bir yanlışını görmesem de klavyesinin üzerindeki yeşil ışık bazen anlamlı anlamlı yanıp sönüyor, sanıyorum ki içten içe harekete geçmek için o uygun günü bekliyor.<br />
<br />
korkuyorum.katesinhttp://www.blogger.com/profile/13323251171557878037noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-71469281362763258332009-10-31T13:46:00.001+02:002009-10-31T13:48:15.031+02:00schopenhauer, 2<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://digilib.bu.edu/nafs/gallery_images/schopenhauer.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://digilib.bu.edu/nafs/gallery_images/schopenhauer.jpeg" width="254" /></a><br />
</div><div style="text-align: center;">"<i>eğitimli, öğrenimli insanlar kitapların içindekilerini okuyanlardır. düşünürler, dahiler, insan soyunun ilerlemesine katkıda bulunmuş olanlar, doğrudan tabiat kitabından yararlananlardır.</i>"<br />
</div><div style="text-align: center;"><b>arthur schopenhauer</b><br />
</div>benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-84905868893504414052009-10-30T12:34:00.001+02:002009-10-30T20:10:05.540+02:00Atamızın İzindeyiz<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAV1nCRqBDWkIYjOdz6JuTN9enHmFXIgibyiHEQJAtyEdFXOsyvXvxbRhHbAheQO81pucriOAPSMjB_RCCZusWKaT5Jv1iQKAnR90VKJTkDvyH99wBth9Lv2zfPAXSHxbYvEveL4ThdDY/s1600-h/03.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgAV1nCRqBDWkIYjOdz6JuTN9enHmFXIgibyiHEQJAtyEdFXOsyvXvxbRhHbAheQO81pucriOAPSMjB_RCCZusWKaT5Jv1iQKAnR90VKJTkDvyH99wBth9Lv2zfPAXSHxbYvEveL4ThdDY/s320/03.jpg" /></a><br />
</div>Kırım güzel memleket. Havası suyu bi yana, insanı da harbi güzel. Geçen yaz yaşadığım bi olayı da burada sizlerlen paylaşmayı uygun görüyorum.<br />
<br />
Sudak kentindeyiz, Sudak Kırım'ın en kalabalık en büyük veya en turistik şehri değil ama bence en güzel şehri. Her taraf dağ ve tabi kocaman bir kalesi var. Neyse konumuz bu değil. Konumuz geçen yaz Sudak şehrinde iken gittiğim <b>dostluk</b> isimli bir kafe.<br />
<br />
Kafe çok büyük olmamasına rağmen gayet güzel dekore edilmiş, yemekleri leziz, hele ki özbek pilavı hala aklımda, ama aklımda olan asıl şey o değil, çalışanların güler yüzü ve hizmeti. Ve hatta verilen 10 grivna bahşişe (yaklaşık 2 ytl) 10-15 kere teşekkür etmesi ve çıkışta bizi kapıya kadar uğurlaması. evet.<br />
<br />
Kırım'da Türkiyedeki kadar işsizlik yok, yani bi elemanı işten çıkarmanız zor, çünkü yerine yenisini bulmanız kolay değil. Buna rağmen nasıl oluyor anlamıyorum, tüm çalışanlar güler yüzlü, aldıkları para, aynı işi Türkiyede yapıyor olsalar alacaklarının 5te biri bile değil, refah seviyesi hiç yüksek değil ama buna rağmen son derece güleryüzlü ve samimiler.<br />
<br />
Diğer yandan Türkiyedeki garsonlara bakıyorum, tabi öyle lüks yerlerdekine değil, kızılay, bahçeli civarındaki kafeler daha çok, hepsinin yüzünde "bitse de gitsek" kaabilinden bir ifade, hatta bazen dayak yemediğimize şükrediyorum. Hayır bre dangalak, iş sahibi seni yarın kapının önüne koysa ne yapacaksın, ona rağmen nasıl bu kadar ibnesin, anlamak mümkün değil.<br />
<br />
Tabi sonradan çözdüm olayı. Garip gelebilir ama sorunun kökeni Atatürk'e dayanıyor. Hani o meşhur anekdot, Atatürk İngiliz prensini yemeğe çağırır, ama yemeği servis eden garson takılır düşer, yemekleri de etrafa saçar. Atatürk de tabi keskin zekasını kullanarak "ben bu millete herşeyi öğrettim de bi uşaklığı öğretemedim" der, böylece hem uşaklarıyla ünlü İngilizlere laf çarpmış olur, hem de Türklüğün onurunu gururunu kurtarmış olur falan.<br />
<br />
Lakin işte bunun seneler sonrasına etkisi bu, hele de ilkokul 1. sınıfın hayat bilgisi kitabının ilk konusu Atatürk ve Cumhuriyet olan bir ülkenin çocukları olarak, Atamızın da katkılarıyla hizmet sektöründe bu kadar geri olmamız çok da şaşırtıcı değil. Halbuki uşaklığın aşağılanacak bir tarafı yok, beceremeyecek de olsa herkes yöneticiliğe göbek ata ata gider, lakin uşaklık etmeye cesaret edemez.<br />
<br />
Hizmet etmek kutsaldır.katesinhttp://www.blogger.com/profile/13323251171557878037noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-74861261107912096392009-10-30T04:55:00.004+02:002009-10-30T05:07:15.263+02:00sağlı sollu birer adımkatılmamın tek amacı şu blog ilerlesin, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşsın hiç olmadı sağlı sollu birer adım ilerlesin diyedir. olan olmuş deyip sıvacılığa da girişebilirim ama belli olmaz. hadi bakalım. (vatana millete hayırlı uğurlu olsun yazısı taslak 2)nane limonhttp://www.blogger.com/profile/08030090119751652681noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-47625389280818097692009-10-30T04:34:00.002+02:002009-10-30T04:41:01.978+02:00underworld<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI195r-f_30XZLeh00yITuxvD_FL-AEX6u2Zyovgwxmqsf1Z7p97QJPj1PYRTtcuIGUiFydSj0pfviblo7aKDfFeflaEYpMQ_1lPq7VAlY7gNwLNxASqM2M2j9EJ5LkntgIxxGY7A3YoR2/s1600-h/kate.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiI195r-f_30XZLeh00yITuxvD_FL-AEX6u2Zyovgwxmqsf1Z7p97QJPj1PYRTtcuIGUiFydSj0pfviblo7aKDfFeflaEYpMQ_1lPq7VAlY7gNwLNxASqM2M2j9EJ5LkntgIxxGY7A3YoR2/s320/kate.JPG" /></a><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">eğer bugün dünya kamuoyunda vampirlik müessesesine sempatiyle bakılıyorsa, bunun tek ve yegane sebebi <i>kate beckinsale</i>dir.<br />
</div>benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-16449162210151536092009-10-29T19:19:00.002+02:002009-10-30T08:56:53.420+02:00edvard munchmunch.bir ressam.norveçli.garip bir adam.karanlık,sıkıntılı ama çok yetenekli.<br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYtKb-GZWehr46h6nGhs8yFq7hUq0CPOk2saIF75XFF40dON_MXeh09M-sbRxDYOvxT3NyW76QvrPTjgIRAPe0YQij3FIuHJmIQwacDBC6GIer1B3vfXRa6zJi_cyFFqD5JT6uBiNvHmvM/s1600-h/kiss_3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhYtKb-GZWehr46h6nGhs8yFq7hUq0CPOk2saIF75XFF40dON_MXeh09M-sbRxDYOvxT3NyW76QvrPTjgIRAPe0YQij3FIuHJmIQwacDBC6GIer1B3vfXRa6zJi_cyFFqD5JT6uBiNvHmvM/s320/kiss_3.jpg" /></a><br /></div><br /><br />bu da en sevdiğim resmi.ilk yağlıboya tablom bu oluyor zaten.şimdiki zaman,çünkü henüz bitirmedim.okulda kaldığı için de devam edemiyorum.<br />güzel resim hoş resim allah için.ama şu yorum için yazdım tüm yazıyı.<br /><br /><br />"yıl 1980.kaymakamla karısı öpüşüyor."<br /><br />saygılar XXI.kurbagahttp://www.blogger.com/profile/10045228868730779853noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-706441959254047642009-10-29T18:35:00.001+02:002009-10-30T04:36:20.828+02:00ben de geldim. gelebildim.opendnsde bloggerı açmam da bir işe yaramıyor. resim falan ekleyemeden dümdüz yazıcam sanırım bir süre.<br />
çabalarsam olur. olacak da.<br />
<br />
hayırlısı.<br />
<br />
(blogun en mal yazısını girdim.aferin bana.)kurbagahttp://www.blogger.com/profile/10045228868730779853noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-17247284385597467672009-10-29T12:37:00.004+02:002009-10-29T12:42:46.791+02:00schopenhauer<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="http://thewesterncanon.files.wordpress.com/2009/05/schopenh-jpg.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://thewesterncanon.files.wordpress.com/2009/05/schopenh-jpg.jpeg" width="313" /></a><br />
</div><div style="text-align: center;"><span style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;"><i>"insanları keyifli bir ruh haline sokmanın başınıza gelen kötü bir şeyi anlatmaktan veya kişisel bir zayıflığınızı açıklamaktan daha başka yolları da vardır."</i></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif; font-size: small;"><span style="font-size: 12px; line-height: 18px;"><b>arthur schopenhauer / parerga und paralipomena</b></span></span><br />
</div>benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-60407726958436991932009-10-28T21:56:00.006+02:002009-10-29T10:10:58.019+02:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGd1XVxK95ee2Ug3qIxwf0sAkEJb7I3YPJF_Vj743NzppNSSfstMFYNhvInFuV4L7tun9PT1wkI35e2szveBat00TaliBVFhTXk9CTsjisMDm7N2t5fjcML1dZYiDv96gdqpFKeFiRcqI/s1600-h/fet.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGd1XVxK95ee2Ug3qIxwf0sAkEJb7I3YPJF_Vj743NzppNSSfstMFYNhvInFuV4L7tun9PT1wkI35e2szveBat00TaliBVFhTXk9CTsjisMDm7N2t5fjcML1dZYiDv96gdqpFKeFiRcqI/s320/fet.jpg" /></a><br />
</div>Yandaki karikatüre bir haftadır gülüyorum. Umut Sarıkaya'yı epeydir sevmeme rağmen şöyle oturup adamakıllı okuyamamamıştım. Uykusuz da almıyorum ki nasıl okuyayım, onlara da ayrı uyuzum. Feysbuktan buldum <a href="http://www.facebook.com/group.php?gid=5093383506"><b>umut</b></a>'u, güzel epey karikatürlü bir sayfası var, açın takip edin derim. <br />
<br />
"Fem benimmiş lan.." ahahahaakatesinhttp://www.blogger.com/profile/13323251171557878037noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-47937053630833139172009-10-28T21:47:00.002+02:002009-10-29T10:11:09.693+02:00yazamıyorumbildiğin yazamıyorum.<br />
<br />
kaç ay oldu, aslında yaz tatili bittiğinden beri sanırım, arada bir oturuyorum nadiren vakit bulduğumda (malum öss) tam böyle hevesle yazmaya başlıyorum, 2-3 satırı geçtikten sonra kesiliyorum. sözlüğe yazamıyorum, günlüğüme yazamıyorum, bloga yazamıyorum.<br />
<br />
benigo da benimle aynı durumdaymış, şeytanın bacağını kırmaya karar verdik. leyleği havada gördük. geleceğiz. bekleyin.katesinhttp://www.blogger.com/profile/13323251171557878037noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-31136547533586135972009-10-28T01:50:00.000+02:002009-10-28T01:50:19.463+02:00yazar karşılama ekibi<span style="font-family: Arial; font-size: small;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 13px;">blog kadrosuna</span></span> katılan yazar <b>katesin</b>e hoşgeldin diyor, acil şifalar diliyoruz.benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-44502790505938899262009-10-28T00:44:00.003+02:002009-10-28T01:46:10.200+02:00ban comic sans<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaw2UMSQzL7jBkhyphenhyphenw43Cu91AZToVb3-NXhqWiD8TpLZTJ-Clkbb6AD2heXeODU5ay4qTO5rXBRGlOZSSyBUGesdMPUVqvpnsw9w2EzSc3JHcT4aRjQHgozUHHXgm0KQlyVrsqRrLSCY0pI/s1600-h/starbucks.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaw2UMSQzL7jBkhyphenhyphenw43Cu91AZToVb3-NXhqWiD8TpLZTJ-Clkbb6AD2heXeODU5ay4qTO5rXBRGlOZSSyBUGesdMPUVqvpnsw9w2EzSc3JHcT4aRjQHgozUHHXgm0KQlyVrsqRrLSCY0pI/s320/starbucks.JPG" /></a><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>"if you love it, you don't know much about typography. </i><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i>and if you hate it, you don't know about typography either and you should get another hobby." </i><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><i><b>Vincent Connare</b></i><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><b><i><br />
</i></b><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">Vincent Connare, Comic Sans MS fontunun yapımcısı, bu laneti tüm dünyaya salan insandır.<br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">kapmanyanın sitesi için: <b><a href="http://bancomicsans.com/">bancomicsans.com</a></b><br />
</div>benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2022485815016871675.post-63450459111241554992009-10-27T21:25:00.003+02:002009-10-29T00:59:42.597+02:0021<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYYO6159YVEToZ1fgX47HkDRB29tYWurhjFjWMAdYP4U4XLlN1UrffcP1Wttfgg0ElhcvnUVSGTj63AwKlz5yInXrwYyMJqROWwORRFJ5e4GW93oibGO8nM5JvXUyTg2cUIw6io1pV5xmA/s1600-h/movie21.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYYO6159YVEToZ1fgX47HkDRB29tYWurhjFjWMAdYP4U4XLlN1UrffcP1Wttfgg0ElhcvnUVSGTj63AwKlz5yInXrwYyMJqROWwORRFJ5e4GW93oibGO8nM5JvXUyTg2cUIw6io1pV5xmA/s320/movie21.jpg" /></a><br />
</div><br />
bu blogun bir intro, bir selam, bir hayırlı olsun babında yazılan; lüzumsuz, içeriksiz ve tamamen "blogu açtık, açtık da bir şey yazalım lan madem, boşuna mı açtık?" temalı ilk yazısını okudunuz.<br />
<div><br />
</div><div>başka bir yazıda görüşmek üzere.<br />
</div>benigohttp://www.blogger.com/profile/14363497656482841889noreply@blogger.com0